Enfeksiyon hastalıkları

KRONİK HEPATİT B İLE İLGİLİ ÖZET BİLGİLER
Hepatit terimi karaciğer inflamasyonunu ifade eder. İlaçlar, alkol, genetik hastalıklar, tıkanıklığa neden olan hastalıklar ve yeni doğan döneminde görülen sarılıkların dışında hepatitin en yaygın sebebi virüslerdir. Hepatit B virüsü ise hepatit hastalığının en yaygın sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dünyada yaklaşık 2 milyar kişinin HBV ile enfekte olduğu ve 400 milyon kişide kronik hepatit B infeksiyonu olduğu bilinmektedir. Her yıl 600.000’den fazla HBV ilişkili ölüm gerçekleşmektedir. Hepatit B tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunudur. Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kişinin Hepatit B virüsü (HBV) ile enfekte olduğu bilinmektedir. Tedavi edilmediğinde siroza ve karaciğer kanserine neden olabilen bu hastalığın etkeni olan HBV, insan immun‐yetmezlik virüsünden (HIV) yüz kat daha bulaşıcıdır. Hastalığın belirtisiz de seyredebiliyor olması bazen uzun süre fark edilmemesine neden olur. Ciddi sağlık sorunlarına, işgücü kayıplarına ve ekonomik yüke neden olan bu hastalıkla mücadelede erken tanı ve tedavinin yanı sıra korunmaya yönelik tedbirlerin yaygınlaştırılması şarttır.
GENEL BİLGİLER
Hepatit B virüsü, halk arasında sarılık olarak bilinen Hepatite yani “karaciğer iltihaplanmsı”na neden olan bir virüstür. “HBV” olarak kısaltılmaktadır. Hepatit B virüsü (HBV) akut hepatitten (fulminant hepatite bağlı yetmezlik dahil) kronik hepatit, siroz ve hepatoselüler karsinomaya (Karaciğer kanseri=HCC) kadar bir dizi karaciğer hastalığına neden olan bir DNA virüsüdür. Hastalığın doğal seyri karmaşık olup akut bir hastalık olarak başlayıp zamanla kronik bir duruma dönüşebilmektedir. Akut hepatit B birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir ve sonunda kişi iyileşebilir. Kronik hepatit B ise ciddi karaciğer hastalıklarına yol açan ve ömür boyu sürebilen bir hastalıktır.
Akut B hepatiti, hepatit B virüsü (HBV) ile karşılaşılmasından sonra, 6 hafta ile 6 ay arasında değişen bir inkübasyon periyodunundan sonra gelişmekte ve asemptomatik enfeksiyondan, fulminant hepatite kadar değişebilen bir klinik görünüm içerisinde karşımıza çıkmaktadır. Akut hepatit B geçiren bir hastada beklenen iyileşme süresi yaklaşık olarak 6 aydan daha kısadır. Bu süre (6 ay) sonunda HBsAg pozitifliğinin devam etmesi durumunda enfeksiyonun kronikleştiği kabul edilir. Kronik HBV enfeksiyonunun doğal seyri oldukça değişkendir. Bazı hastalar bütün yaşamları boyunca virüsü taşımalarına karşın hiçbir karaciğer fonksiyon bozukluğu göstermezken, bazılarında ise, kısa süre içerisinde karaciğer yetersizliğine kadar ilerleyebilir.
Hepatit B semptomsuz seyredebilmekte ve hastalık uzun süre saptanmadan devam edebilmektedir. Hastalığın karaciğerde yaratacağı hasar kişinin immun cevabına göre değişkenlik gösterir. Yenidoğanda HBV ile temas %90’a kadar varan oranlarda kronik enfeksiyonla sonuçlanır. Bir HBV taşıyıcısı hafif hasarla veya hiç karaciğer hasarı olmadan yaşamını sürdürebilirken immunosupresif tedaviye maruz kaldığında ciddi bir hepatit sorunu ile karşılaşabilir. Akut enfeksiyondan sonra kronik hepatit gelişme riski 1‐5 yaş arasında %30 kadar iken erişkinde %1‐5 arasındadır.
Toplumdaki herkesin Hepatit B durumunu takip etmesi ve çıkan sonuca göre yönelmesi gerekmektedir. Aşağıdaki tabloda olası durumlar, tanı kriterleri ve yapılacaklar özetlenmiştir:
Tanım | Tanı Kriterleri | Yapılması gerekenler |
Hiç Karşılaşmamış | HBsAg: negatif AntiHBs: negatif AntiHBcIgG: negatif | -3 doz aşı için sağlık kuruluşuna başvurması gerekmektedir. |
Aşı Olmuş | HBsAg: negatif AntiHBs: pozitif AntiHBcIgG: negatif | -AntiHBs düzeyi >100 ise koruyucu -10-100 arasında ise bir doz aşı yaptırması gerekmektedir. |
Doğal Bağışıklık Kazanmış | HBsAg: pozitif AntiHBs: negatif AntiHBcIgG: pozitif | -AntiHBs düzeyi >100 ise koruyucu -10-100 arasında ise bir doz aşı yaptırması gerekmektedir. |
Taşıyıcı | HBsAg: pozitif AntiHBs: negatif AntiHBcIgG: pozitif -HBV-DNA düzeyi 2000 IU/ml altında | -3-4 ayda bir poliklinik kontrolüne giderek ALT, HBV-DNA tetkiklerini ve diğer tetkiklerini etmesi gerekmektedir. |
Akut Hepatit B | HBsAg: pozitif AntiHBs: negatif AntiHBcIgG: pozitif -ALT, AST: 10 kattan fazla yüksek -Bilirubin düzeyi yüksek | -Takip ve tedavi için enfeksiyon hastalıkları polikliniğine başvurması gerekiyor. |
Kronik Hepatit B | HBsAg: pozitif AntiHBs: negatif AntiHBcIgG: pozitif -HBV-DNA düzeyi 2000 IU/ml üzerinde | -Karaciğer biyopsisi yapılması gerekmektedir. -Tedavi başlanması gerekmektedir |
*****Diğer durumlar için (tetkiklerde tutarsızlık, fulminan hepatit, siroz, karaciğer kanseri, karaciğer nakli vs) hasta enfeksiyon polikliniğine başvurması gerekmektedir. |
Hepatit B’nin Dünyada ve Ülkemizde Dağılımı Nasıldır?
Dünyada 2 milyar kişinin HBV enfeksiyonundan etkilendiği, 400 milyon kişinin kronik olarak HBV ile enfekte olduğu ve HBV ile ilişkili ölümlerin yılda 1 milyon kişi olduğu tahmin edilmektedir. HBV taşıyıcıları siroz, hepatik dekompansasyon ve hepatoselüler karsinoma gelişimi açısından artmış risk taşırlar. Kronik hepatit B hastalarının %15‐45’inde yaşamları boyunca ciddi sekeller oluşabilmektedir. Hepatit B’nin endemik olduğu bölgelerde virüs ile doğumda veya erken çocuklukta karşılaşma ihtimalinin yüksek oluşu kronik HBV enfeksiyonlarının da yüksek oranda görülmesine yol açmaktadır. Hepatit B’nin dünyada yaygınlığı hepatit C’nin iki katı, HIV’in ise yedi katı olarak bildirilmektedir. Avrupa Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (European Centre for Disease Prevention and Control, ECDC) hepatit B’nin son on yılda Avrupa ülkelerinde azaldığını, enfeksiyonun yüksek prevalans gösteren ülkelerden göç edenlerde yoğun olarak görülmeye devam ettiğini rapor etmiş ve bu konuda daha geniş veriye ihtiyaç olduğunu bildirmiştir. Hepatit B’nin yarattığı ekonomik yük doğrudan tedavi masraflarının yanı sıra işgücü kaybı, erken ölüm gibi nedenlerin yarattığı maliyetlerle belirlenir. Hastalığın evresi de maliyet üzerine farklı etkide bulunur. Örneğin Almanya’da kronik hepatit B için erken bir evrede hasta başına yıllık maliyet yaklaşık 3.000 Avro iken, karaciğer kanseri evresinde yıllık 15.000 Avro’ya çıktığı bildirilmektedir. Zamanında tedavi edilmediğinde sıklıkla gerekli olan karaciğer transplantasyonunun maliyeti ise yaklaşık 150.000 Avro civarındadır.
Ülkemiz HBV sıklığı açısından orta derecede endemik bölgeler arasındadır ve yaklaşık 3 milyon kişinin HBV ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Endeminin derecesi ile HBV enfeksiyonunun bulaş yolları arasında yakın ilişki olduğu bilinmektedir. Orta doğu ve Akdeniz ülkelerinde horizontal geçişin en sık rastlanan geçiş yolu olduğu kabul edilmektedir. HBV enfeksiyonunun vertikal geçiş durumunda daha fazla kronikleşme eğilimi gösterdiği de bilinmektedir. Ülkemizde de horizontal geçişin başlıca bulaş yolu olduğu, gebelerde HBsAg ve özellikle de HBeAg prevalansının düşük olması nedeniyle vertikal geçişin muhtemelen daha az görüldüğü bildirilmektedir. HBV bulaşı aile içinde başlıca çocukluk ve adolesan dönemde gerçekleşmektedir. Türkiye’de kronik karaciğer hastalıklarının demografik profili de bu kanıyı desteklemektedir. Bu durum yenidoğan ve çocukların aşılanmasının ve ailelerin bulaş yolları hakkında bilgilendirilmesinin önemini de vurgulamaktadır. ECDC’nin Eylül 2010’da hepatit B’ye ilişkin teknik raporunda Türkiye’de genel popülasyonda hepatit B prevalansı bölgelere göre %2‐8 arasında bildirilmiştir. Siroz hastalarında HBsAg prevalansı %64, hepatoselüler karsinom vakalarında HBsAg prevalansı ise %54 olarak bildirilmiştir. Bu rapora göre Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında genel popülasyonda hepatit B prevalansının en yüksek olduğu ülkelerden biri Türkiye’dir. Ülkemizde yapılan çalışmalarda hepatit B prevalansının batıdan doğuya doğru gidildikçe arttığı, Eskişehir, Antalya, Adana, Elazığ, Sivas ve Erzurum’da yüksek oranlarda bulunduğu, Diyarbakır’da HBsAg pozitiflik oranının %10’lara ulaştığı bildirilmektedir. Kan donör çalışmalarına göre HBsAg pozitifliği ülkemizde yıllar içinde azalma göstermektedir (%5,2’den %2,97’ye). HBV’nin 8 genotipi içinde Türkiye’de genotip D’nin birçok çalışmada %100 oranında bulunduğu bildirilmektedir.
Hepatit B Neden Çok Önemlidir?
Hepatit B tehlikelidir çünkü “sinsi bir enfeksiyon“dur, insan farkında olmadan bulaşabilir. Enfekte olmuş kişilerin çoğu virüs taşıdıklarının farkında bile değildir ve dolayısıyla hastalık etkeni virüs kan ya da diğer vücut sıvıları yoluyla kişiden kişiye taşınır. Virüsle kronik olarak enfekte olmuş hastalarda ileri yaşlarda siroz ve/veya karaciğer kanseri gelişme riski giderek artar. Virüs, uzun yıllar sessizce ve sürekli olarak karaciğere hasar vermeye devam eder.
Hepatit B Nasıl Bulaşır?
HBV perinatal, perkütan yol, cinsel temas, açık yara, kesikler aracılığıyla ve yakın kişisel temas ile bulaşır. HBV vücut dışında uzun süre yaşayabilir. HBV enfeksiyonunun kronikleşme ihtimalini artıran risk faktörleri arasında cinsiyet ve hepatit B ile karşılaşma yaşı rol oynamaktadır (9). HBV ile akut karşılaşma sonrası kişide kronik HBV enfeksiyonu gelişme riski; HBeAg pozitif annelerden doğan bebeklerde %90 iken, 5 yaşın altındaki çocuklarda %25‐30 ve erişkinlerde %5’ten düşüktür. Ayrıca, immun sistemi baskılanmış kişilerde akut enfeksiyon sonrası kronik HBV enfeksiyonu gelişme ihtimali daha yüksektir. Bölgemizde toplu sünnet törenleri, berber-kuaför ve diş hekimliklerinde sterilizasyona önem verilmesi, ev içinde kalabalık yaşam ve traş malzemesi, diş fırçası ortak kullanımı gibi sebeplerle bulaş daha kolay ve sık olmaktadır.
En Yaygın Bulaş Yolları:
-Enfekte olmuş kan veya diğer vücut sıvılarıyla doğrudan temas
-Enfekte olmuş kişiyle korunmasız seks
-Ortaklaşa ya da tekrar tekrar kullanılan şırıngalar, iğneler, traş malzemeleri, kesici aletler, kan taşları (uyuşturucu, akupunktur, kulak vb delme, dövme…)
-Enfekte olmuş anneden bebeğe hamilelikte veya doğum sırasında geçiş
HBV Enfeksiyonu Açısından Risk Altında Olan ve Tarama Yapılması Gereken Kişler Şunlardır:
- Yüksek veya orta düzey HBV prevalansı olan bölgede doğanlar,
- Ebeveyni yüksek HBV endemisi olan bölgede doğmuş olan ve bebeklikte aşılanmamış kişiler,
- HBsAg‐pozitif kişilerle aynı evde yaşayanlar ve cinsel partnerleri,
- Damar içi ilaç kullananlar,
- Birden fazla cinsel partneri olan veya cinsel yolla bulaşan bir hastalık öyküsü olanlar,
- Eşcinsel erkekler,
- Cezaevinde kalan tutuklular,
- ALT ve AST düzeyleri kronik olarak yüksek kişiler,
- HCV ya da HIV ile enfekte kişiler,
- Hemodiyaliz hastaları,
- Tüm gebe kadınlar,
- İmmunosupresif tedavi alanlar.
HBsAg Pozitif Olan Kişinin Uyması Gereken Noktalar Şunlardır:
- Cinsel partnerlerini aşılatmalıdır,
- Partner aşılı veya doğal yolla bağışık değilse, cinsel ilişki sırasında koruyucu önlemler almalıdır,
- Diş fırçası, tıraş bıçağı ya da enfekte kanın bulaşabileceği manikür seti, tırnak makası gibi aletlerin kişiye özel olması gerekmektedir.
- Diş hekimi, berber ya da manikürcüsünü durumu hakkında bilgilendirmelidir,
- Vücudundaki yara ve kesiklerin üzerini kapatmalıdır,
- Kanı bir yere sıçradığında çamaşır suyu ile temizlemelidir,
- Kan, organ ya da sperm bağışında bulunmamalıdır.
Şüpheli Bulaşmalarda Neler Yapılmalıdır?
Eğer kişi sağlık çalışanı ise ve vücut bütünlüğünü bozan bir kesici-delici alet yaralanması olmuş ise; eğer kişi korunmasız cinsel ilişkide bulunmuş ise; eğer kişi Hepatit B ile enfekte ve tedavi altında HBV-DNA’sı negatifleşmemiş bir anneden doğmuş ise temas sonrası ilk 72 saatte aşağıdaki tablodaki uygulamalar yapılmalıdır:
Temas Eden personel | Kaynak HBsAg poz | Kaynak HBsAg negatif | Kaynak bilinmiyor |
Aşılanmamış | HBIG + HBV aşı şeması başla | HBV aşı şeması başla | Kaynaktan HBsAg gönder, sonucuna göre davran |
Aşılı | |||
—Yanıt var | Tedaviye gerek yok | Tedaviye gerek yok | Tedaviye gerek yok |
—Yanıt yok | HBIG x2 ya da HBIG x 1 + HBV aşı şeması başla | Tedaviye gerek yok | Kaynaktan HBsAg gönder, sonucuna göre davran |
—Antikor yanıtı bilinmiyor —> AntiHBs baktırılır | |||
AntiHBs>100 | Tedaviye gerek yok | ||
AntiHBs 10-100 arası | Tedaviye gerek yok, sonrası için 1 doz HBV aşısı öner | ||
AntiHBs <10 ise | Aşılanmamış gibi davran |
Hepatit B Nasıl Bulaşmaz?
Gündelik hayatta, tesadüfen, gelişigüzel bulaşmaz ya da yayılmaz. Soluduğumuz havadan, kucaklaşmadan, dokunmaktan, hapşırmaktan, öksürmekten, tuvalet klozetlerinden, kapı kollarından bulaşmaz. Hepatit B ile enfekte olmuş kişiyle birlikte yemek yemekten-içmekten, kaşık-çatal kullanmaktan ya da onun hazırladığı yiyeceklerden bulaşmaz. Birlikte uyumaktan bulaşmaz. Etkin bir bariyer yöntemi ile yapılan korunmalı cinsel ilişkide bulaşmaz.
Hepatit B’den Nasıl Korunabiliriz?
Hepatit B’den aşı ile korunabiliriz. Hastalıkla hiç karşılaşmamış kişilere sıfır, birinci ve altıncı ay şeklinde 3 doz aşı uygulanmaktadır. Bu kişiler aşılama protokolü tamamlandıktan 1 ya da 2 ay sonra AntiHBs düzeyleri ölçülerek aşının koruyuculuğunu tespit edebilirler. Eğer aşı tutmaz ise bu kişilerin enfeksiyon hastalıkları polikliniğine başvurmaları gerekmektedir. Aşısı tutan kişiler için genel olarak aşının en az 5 yıl koruyucu olduğu ifade edilmektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı 04.06.1998 tarih ve 6856 sayılı genelge ile hepatit B aşısını çocuk aşılama programına dahil etmiştir. Sağlık Bakanlığı kaynaklarına göre sıfır yaş aşı kapsama oranları hepatit B aşısı (3 kez uygulama) için 2001 yılında %72 iken 2006 yılında %82 olmuştur. 13.03.2009 tarihli Genişletilmiş Bağışıklama Programı genelgesinde hedef 2010 yılına kadar 5 yaş altı çocuklarda hepatit B hastalığı insidansını en az yüz binde 1’in altına düşürmek olarak belirlenmiştir.
Hepatit B Aşısı Güvenli midir?
Hepatit B aşısı çok güvenli ve etkilidir. Bu aşı, “kansere karşı ilk aşı” sayılmalıdır, çünkü sizi tüm karaciğer kanserlerinin yüzde 80‘nine neden olan hepatit B’den koruyacaktır. Tüm Dünya’da 1 milyarın üstünde hepatit B aşı dozu kullanılmış olmasından da anlaşılacağı gibi, tıbbi ve bilimsel çalışmalar göstermiştir ki hepatit B aşısı şu ana kadar yapılmış en güvenilir aşılardan biridir.
Hepatit B Aşısından Enfekte Olunur mu?
Hayır, hepatit B aşısı enfeksiyona neden olmaz. Aşı laboratuarlarda ve bir sentetik maya ürünü kullanılarak üretilir (yani hepatit B virüsü taşımaz, sadece saflaştırılmış yüzey antijeni içerir). En yaygın yan etkisi, aşı yapılan kolda geçici kızarıklık ve ağrıdır.
Hepatit B’den Korumak İçin Aşı Dışında Başka Neler Yapılabilir?
Hepatit B, enfekte olmuş kan ve vücut sıvıları yoluyla yayıldığı için, kolaylıkla uygulayabileceğiniz çeşitli önlemler aşağıda sıralanmıştır:
- Kan ve diğer vücut sıvılarıyla doğrudan temastan kaçının
- Güvenli seks için prezervatif kullanın
- Yasal olmayan ilaçları ve reçeteli ilaçları başka amaçla kullanmaktan, enjeksiyonla almak dahil, kesinlikle kaçının
- Traş jileti, diş fırçası, küpe ve tırnak makası gibi kesici ve kişisel aletleri ortaklaşa kullanmaktan kaçının
- Akupunktur, dövme ve kulak/vücut deldirmek amacıyla kullanılan şırınga ve iğnelerin kesinlikle steril olmasına özen gösterin
- Kan ve benzeri bulaşmaları temizlerken eldiven giyin ve önceden başka işte kullanılmamış, temiz su ve temiz çamaşır suyu kullanın
- Elinize kan bulaşmış ya da kan bulaşığı temizlemiş iseniz, elinizi sabunla ve titizlikle yıkayın
- En önemlisi hepatit B aşısı olun!
Sadece hepatit B değil, Hepatit C, HIV gibi diğer kan-vücut sıvısı teması ile bulaşan hastalıklardan korunmak amacıyla kuaför, berber, kuyumcu gibi vücut doku bütünlüğüne teması olan birimlere gittiğimizde buraların sterilizasyon önlemlerini alıp almadıklarını kontrol etmeliyiz. Malzemelerimizi kişiye özel kullanmalıyız ve başkalarına kullanılmayacağından emin olmalıyız. Yine diş hekimine gittiğimizde sterilizasyona dikkat edip etmediğini sorgulamalıyız. Hepatit, HIV durumunu bilmediğimiz bir cinsel partnerimiz var ise bariyer yöntemleri ile korunmalıyız. Bunlar dışındaki durumlarda (örneğin kan nakli, ameliyat gibi) kurumlar tarafından çok daha titizlikle davranılmaktadır.
Hepatit B İle Enfekte Kişilere Nasıl Davranılmalıdır?
Hepatit B virüs enfeksiyonu Dünya üzerinde 400 milyon kişinin sahip olduğu bir hastalık olmakla birlikte herhangi bir insanın bu hastalığa sahip olmaması için aşıyla korunması dışında hiçbir garantisi yoktur. Virüsler insanlardan farklı olarak cinsiyet, ırk, dil, din ayrımı gözetmeden herkesi enfekte edebilirler. Bu nedenle çevremizde Hepatit B ile enfekte bir kişi olduğunu tespit ettiğimizde sağlık çalışanları olarak yapmamız gereken o kişinin sağlık hizmetine erişip erişmediğini sormak ve gerekli yönlendirmelerde bulunmaktır. Yine sağlık çalışanları olarak; aşılanmamış kişileri aşı olmaya teşvik etmeli, çevremizdeki gebeleri mutlaka Hepatit B’ye yönelik tetkik yaptırmaya yöneltmeli, berber-kuaför ve diş hekimliklerinin sterilizasyon koşullarını iyileştirmeleri ve tek kullanımlık veya steril malzeme kullanımlarını sağlamaları konusunda etkin olmalıyız.
Gebelik Ve Hepatit B
Toplumda Hepatit B virüs infeksiyonun kontrol altına alınmasında gebeler izlem gerektiren en önemli gruptur. Gebelikte Hepatit B daha çok doğum sırasında bebeğe geçer. Ancak annede Hepatit B düzeyi çok yüksek ise gebeliğin son döneminde bebeğe geçme olasılığı vardır. Annede Hepatit B varlığı durumunda bebeğe doğumdan sonra en kısa sürede (12 saat içinde) aşı ve HBIG serumu yapılır. Ayrıca Hepatit B düzeyi çok yüksek olan gebelere gebeliğin son döneminde bazı tedaviler uygulanması gerekmektedir. Çünkü çalışmalarda yüksek HBV-DNA düzeyi olan gebelerin çocuklarına doğum sırasında Hepatit B Aşısı + HBIG yapılsa bile %8 oranında bulaş olduğu gösterilmiştir. Doğum sırasında hastalığı kapan bebeklerin bilindiği üzere Kronik Hepatit B geliştirme oranları %90’nın üzerindedir. Bu nedenle tüm gebelerin hepatit B durumlarının bilinmesi ve HBsAg pozitif olanların enfeksiyon hastalıkları uzmanına hiç zaman kaybetmeden yönlendirilmesi gerekmektedir.
Hepatit B İle Yaşam
Eğer o anda aktif sarılığı (gözlerde ve ciltte sararma) olmayan kişide HBsAg pozitif ise bu kişiye Hepatit B virüsü bilinmeyen bir zamanda bulaşmış ve kişinin bağışıklık sistemi enfeksiyonun kalıcı hale gelmesini engelleyememiş demektir. Bu durumda bu kişinin bir Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanına başvurması (yaşadığı yerde yok ise dâhiliye veya gastroenteroloji bölümleri uzmanları da olabilir) ve mevcut Hepatit B enfeksiyonunun durumunun ortaya çıkarılmasını sağlaması gerekir. Bu durumda hasta olan kişiden HBV-DNA, batın ultrasonu başta olmak üzere bir dizi tetkik istenecektir. Ayrıca kişinin gebelik durumu, anne-baba-kardeşlerinin ve eşi ile çocuklarının Hepatit B durumları, ailede karaciğer kanseri ve siroz öyküsü de sorgulanacaktır. Kişinin yaşı, olası bulaş yolu, ALT seviyesi ile birlikte HBV-DNA düzeyi 2000 IU/ml üzerinde gelen kişilere tedavi başlanması gerekmektedir. Mevcut Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) gereğince tedavi başlanması planlanan kişilerin karaciğer biyopsisi tetkikinin yapılmış olması gerekmektedir.
Hepatit B Enfeksiyonunda İyileşme Mümkün müdür?
Hepatit B ile infekte olmuş sağlıklı yetişkinlerin çoğu hiçbir sorunla karşılaşmadan iyileşirler. Ancak bebekler ve küçük çocukların virüsten tamamen kurtulması mümkün olmayabilir.
Yetişkinler – 90% virüsten kurtulur ve hiçbir sorunla karşılaşmadan iyileşir; 10% kronik hepatit B geliştirir.
Çocuklar – 40% virüsten kurtulur ve hiçbir sorunla karşılaşmadan iyileşir; 60% kronik hepatit B geliştirir.
Bebekler – 90% oranında kronik hepatit B geliştirir; yalnızca yüzde 10% virüsten tamamen kurtulur.
Akut ve Kronik Hepatit B Arasındaki Farklar Nelerdir?
Hepatit B enfeksiyonu, vücudun virüsle ilk temasından itibaren 6 ay süreyle “akut“ olarak değerlendirilir. Bu, hepatit B enfeksiyonunu atlatabilmek için geçmesi gereken ortalama süredir. Eğer 6 ay sonrasında hala hepatit B virüsü testiniz pozitif ise (yani HBsAg + ise), durumunuz “kronik” hepatit B olarak değerlendirilir ve bu durum tüm yaşamınız boyu sürebilir.
Kişi Akut Hepatit B’li İse Hastalık Geliştirir mi?
Hepatit B “sinsi bir enfeksiyon” olarak bilinir. Çünkü ilk bulaştığında çoğunlukla hiç belirti göstermez. Çoğu insan kendini sağlıklı hissetmeye devam eder ve enfekte olduklarının farkında olmazlar, bu nedenle bilmeden virüsü başkalarına da taşıyabilirler. Bazılarında ise, yüksek ateş, yorgunluk, eklem ve kas ağrısı veya iştah azalması gibi nezle/gribi andıran hafif bulgular görülebilir. Nadiren de olsa, mide bulantısı ve kusma, göz akı ve deride görülen sarılık, midede şişme gibi çok ciddi bulgularla seyredebilir. Bu durumlar acil tıbbi müdahale gerektirir ve hastanın hastaneye yatırılması gerekebilir.
Kişi Akut Hepatit B Enfeksiyonundan Kurtulduğunu Nasıl Anlar?
Doktorunuz kan testi sonucuna dayanarak, virüsün vücuttan atıldığını ve koruyucu antikorlar (AntiHBs) geliştirdiğinizi onaylarsa, bundan böyle hepatit B enfeksiyonlarından korunmuş olacaksınız ve virüsü başkalarına bulaştırma tehlikeniz ortadan kalkmış demektir.
Hepatit B’nin Kesin Tedavisi Var mıdır?
Akut Hepatit B hastalığında genellikle tedavi gerektirmez, istirahat ve destek tedavisi ile kişinin bu dönemi atlatması beklenir. Henüz Kronik Hepatit B’nin kesin tedavisi yoktur, ancak virüsün çoğalmasını yavaşlatarak karaciğerdeki hasarın ilerlemesini yavaşlatan tedavi biçimlerinin bulunması umut vericidir. Daha az virüsün üretilmesiyle, karaciğerde daha az zarar görülür. Nadiren de olsa, tedavide kullanılan ilaçlar virüsü tümden yok edebilir. Ancak ağızdan tedavi başlanmış olan hastaların en önemli dikkat etmeleri gereken nokta bu ilaçları her gün aynı saatte düzenli olarak kullanmalarıdır. Düzenli kullanmamaları durumunda virüs tarafından ilaçlara direnç geliştirilmekte ve ilaçlar etkisiz hale gelmektedir.
Tedavi başlanmış Kronik Hepatit B hastaları ile henüz tedavi aşamasına gelmemiş hastaların periyodik aralıklarla düzenli olarak kontrollerine gitmeleri ve hekimleri tarafından istenen tetkikleri yaptırmaları gerekmektedir.
Hepatit B Hastalarının Takipleri Nasıl ve Kim Tarafından Yapılmaktadır?
- Kişi hepatit B ile hiç karşılaşmamışsa aile hekimi tarafından aşı programına alınmalıdır.
- Eğer kişide HBsAg pozitif ise bu kişi enfeksiyon hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.
- Tanı anında veya takiplerde siroz, karaciğer kanseri gibi ilerlemiş durumlar saptanan kişiler gastroenteroloji uzmanına yönlendirilir.
- İncelemelerde karaciğer nakline aday olduğu tespit edilen kişiler organ nakli ile ilgilenen bir uzmanını olduğu bir birime yönlendirilirler.
Kronik Hepatit B Hastaları Karaciğerlerini Korumak İçin Ne Yapmalıdır?
Kronik Hepatit B hastaları bu konuda deneyimli hekimlerce düzenli olarak takip edilmelidirler. Alkolden kaçınılmalıdır. Herhangi bir ilaç almadan önce hekimlerine danışmalılardır. Ayrıca potansiyel olarak karaciğere zarar vereceğinden bitkisel veya çeşitli destek ürünlerinden kaçınılmalıdır.
Alternatif Tedavi Yöntemleri İşe Yarar mı?
Özellikle bölgemizde bu konu ile ilgili çok fazla tüketim bulunmaktadır. Talebin fazla olması umut tacirleri için bir pazar oluşmasına neden olmaktadır. Bitkisel karışımlar doz ayarı yapılamaması, doğadan toplanan maddelerin içine zehirli maddelerin karışma olasılığı gibi sebeplerle tercih edilmemelidir. Hap haline getirilmiş ancak içerikleri açıklanmayan alternatif tedavi ürünlerine ise bazı hepatit b ilaçlarının (örneğin lamivudin) belirsiz dozlarda eklendiği bilinmektedir. Bu uygulama; düzenli kullanım olmaması, doz ayarı yapılamaması gibi sebeplerle direnç gelişmesini teşvif etmekte ve kişinin Hepatit B enfeksiyonunu tedavi edilemez hale getirmektedir. Kulak vb cilt kesileri ile ardından uygulanan bir haftalık aç kalma süreçleri ise hem kesilen malzemenin tekrar tekrar farklı kişilere kullanılması sebebiyle başkalarına bulaş olmasına sebep olmakta, hem de düzensiz beslenme süreciyle karaciğer hasarını arttırmaktadır. Kronik Hepatit B hastalarının bu tarz riskli davranışlardan kaçınmaları çok önemlidir.
Kronik Hepatit B İle İlgili Olarak Doğru Bilinen Yanlışlar Nelerdir?
Soru:Kan değişimi ile hepatitten kurtulunur mu?
Yanıt: Virüs enfeksiyonlarında kan değişimi tedavi seçenekleri arasında değildir.
Soru: Hepatit B C’ye döner mi?
Yanıt: Hepatit C virüsü Hepatit B virüsü ile benzer sonuçlar doğurmakla birlikte tamamen farklı bir mikroorganizmadır. Bu iki virüs ile oluşan hastalıkların birbirlerine dönüşmesi söz konusu değildir.
Soru: Tatlı yiyecekler (pekmez,bal vs) tüketmek ile sarılık iyileşir mi?
Yanıt: Karaciğer karbonhidrat metabolizması açısından çok önemli bir organımızdır. Ancak karaciğer ilerlemiş son dönem hastalığa kadar fonksiyonlarını sürdürmektedir. Karaciğer fonksiyonlarında bozulma olduğu durumlarda glukoz takviyesi verilirken taşıyıcılık gibi hastalığın hafif olduğu veya tedavi kullanımı ile hastalığın hafifletildiği durumlarda ekstra besin takviyesine ihtiyaç yoktur.
Soru: Kola zararlı mı?
Yanıt: Kola genel olarak sağlıklı beslenmede tüketilmemesi gereken bir içecektir.
Soru: Kulak vs cilt kesme ve ardından 1 hafta aç kalmayla hastalık iyileşir mi?
Cevap: Bazı sarılık türleri (örneğin Hepatit A, yenidoğan döneminde görülen bazı sarılıklar, safra yolları tıkanıklıkları vb) kendi kendilerine iyileşme özelliği taşımaktadırlar. Ciltte kesi oluşturarak kan akıtma yoluyla bazı kişilerin iyileştiğini ifade eden kişiler muhtemelen bu çeşit hastalıklara denk gelmiş olmalıdırlar. Çünkü karaciğerimizdeki hücrelerimizin içine (hatta DNA’nın içine) yerleşen Hepatit B virüsünü kan akıtarak iyileştirmek asla mümkün değildir.
Soru: Korkudan sarılık olur mu? Korkutunca sarılık geçer mi?
Yanıt: Hepatit B bulaşıcı bir hastalıktır, yukarıda sıralanan yollar dışında bulaşmaz. İyileşmesi de fiziksel herhangi bir müdahale gerçekleşmez.
Soru: Akvaryumdaki balığa bakınca iyileşir mi? Sarı giymek, sarı tespih vb ile iyileşir mi?
Yanıt: Bu tarz inanışlar her toplumda bulunmakla birlikte bilimin egemen olduğu yüzyılımızda asla bu tarz söylemlere izin vermemek gerekir. Çünkü inanışlar zamanla toplumsal baskıyı doğurmakta, tedavi başlanması gereken hastaların tedaviye ulaşımını engellemekte, hatta tedavi alan hastaların tedavilerini aksatmalarına, kesmelerine neden olmaktadırlar. Bu tarz tutumlar masum görünseler de zaman zaman geri-dönüşümsüz sonuçlara yol açabilmektedir.
Soru: Kara sarılık – Sarı sarılık nedir?
Yanıt: Halk dilinde bu şekilde tabirler olmakla birlikte genel olarak kara sarılığın siroz gibi ilerlemiş karaciğer hastalıklarına işaret ettiği düşünülmektedir. Bu tarz sorularla karşılaşıldığında kişiye hastalığının durumu açıklayıcı bir dille anlatılarak ortak dil geliştirilebilir.
Soru: Hepatit B su, kanalizasyon sistemlerinden bulaşır mı?
Yanıt: Gaita bulaşının suya karışmasıyla ortaya çıkan fekal-oral bulaş Hepatit A ve Hepatit E’de olmaktadır. Hepatit B, Hepatit C ve Hepatit D’de böyle bir bulaş yolu yoktur
Neden biz?
15
yıllık deneyim
300+
Haftalık ziyaret