Bugün size biraz mecburi hizmet tecrübemden bahsetmek istiyorum. 2013 yılında İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinden uzmanlığımı alıp doğru Mardin Kızıltepe’ye gittim. Daha önce bir kere Mardin’i görmüştüm, 2002 yılıydı. 11 yıl sonra çok değişmiş miydi? Yukarı Mardin’den mezopotamya denizine bakarken ışıkların artmış olduğunu fark ettim kesinlikle. Mardin Devlet Hastanesi’nin konumu şaşırtıcı derecede güzeldir, bırakın Türkiye’de dünyada örneği var mı bilmiyorum. Hastane havaalanının hemen karşısında. Otobüse biner gibi uçağa giderdik. Havaalanının hemen yanında MovaPark adında açık alanı bol sempatik bir alışveriş merkezi var bir de. Kızıltepe de bir de güzel yemekler yapan lokantalar var, başka da birşey yok. En azından o zamanlar yoktu. Son yıllarda ülkenin her yeri yeni yapılanmalarla tanınmazlık konusunda son noktaya geldi. 2016 yılına kadar Kızıltepe’deydim. Meslek hayatımın en güzel yılları diyebilirim. Bir yandan kurmuş olduğum Hepatitle Mücadele Komisyonu faaliyetleri, bir yandan okullara eğitmen ve bulaşıcı hastalık taramaları için gidişlerimiz, köy köy gezişlerimiz… Tatarcık humması hastalığını bir sabah uykumdan evreka diye uyanarak tespit etmiştim şehirde. 2000’in üzerinde hepatit B hastalarımla Karaciğer Nakli sonrası takip ettiğim 30’un üstünde hastam; hastanedeki her branşla bilimsel çalışmalar yaptık. Radyolojiden Zuhal ile hele.. HIV ve HCV konusunda da hayatlarına dokunduğum çok kişi oldu ama Hepatit B’nin yeri bir başkadır. Kaynaklar %6 civarında yazsa da Güneydoğu Anadolu’da Hepatit B yoğunluğu nüfusun %20’lerini bulmaktadır (1). Yaklaşık 3,5 yıl boyunca ilçede sürdürdüğüm faaliyetler enfeksiyon camiasının da dikkatini çekmiş olacak ki bana 2 adet ödül verdiler (2). Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) ve Viral Hepatitle Savaşım Derneği (VHSD) her zaman yardımlarıyla varlıklarını hissettirdiler, ne zaman bir eğitim için çağırsam, ne zaman bir hasta için arasam her zaman ulaşılabilir oldular. O günler de mi geride kaldı… Yoksa ben mi karamsar oldum ülkemizin sağlık hizmetleri konusunda. Almış olduğum bir girişimcilik eğitimi beni yapmak istediklerim konusunda düşünmeye sevk etti. Kişinin becerileri ve yetenekleri girişimi konusunda düşük maliyetli ve kısa zamanda çalışmaya başlaması konusunda etkiliymiş. Benim en büyük tecrübem Hepatit B’de. En büyük tutkum ise eşitlik. Sanırım uzun zamandır aradığım buydu. Şimdi projemi hayata geçirme yolunda adım adım ilerlerken en mutlu günlerimden destek alacağım. Hepatit B özelinde diğer hepatit viruslarını ve HIV, HPV ve HSV’yi içeren web tabanlı bir yazılımda yapay zekadan da destek alarak dünyanın dört bir yanındaki insanlara doğru bilgiye en demokratik yoldan ulaşmaları konusunda yardımcı olacağım. Sonrasında proje inovatif yöntem ve tekniklerle büyüyecek ve hastalıkların fizik muayene, teşhis, tedavi ve takip aşamalarında yeni bir çığır açılacak. Bu alanda ilerlemeye açık diğer branşlar da bu çalışmadan feyiz alarak çalışacaklar… O kadar da kötümser değilmişim demek ki :).
Kaynaklar:
2-https://www.buhasder.org.tr/duyurular/buhasder-2017-kongre-odulleri